top of page

Değmiyor bazen uğruna yorulduklarımız.


ree

İnsanın hayatında öyle anlar vardır ki, bütün bir ömrü, bütün emeği, bütün kalbi tek bir şeye, tek bir insana, tek bir hayale bağlar. Günlerce, aylarca, hatta yıllarca taş taş üstüne koyar, sırtında yük taşır gibi sabırla, inatla, umutla yürür. Her adımda biraz daha tükenir, biraz daha yıpranır ama içindeki inançla devam eder. Çünkü sonunda ışık vardır, sonunda huzur vardır diye düşünür.


Ama bazen o yolun sonunda beklediğimiz şey karşımıza çıkmaz. Bazen emeklerimiz, gözyaşlarımız, gecelerimizi gündüze kattığımız çabalar hiç ummadığımız bir duvarın önünde son bulur. İşte o zaman insanın yüreğine ince bir kırgınlık çöker. “Ben bu kadar çabaladım, ben bu kadar sevdim, ben bu kadar bekledimPeki ya sonuç?” diye sorar kendi kendine. Ve cevapsız kalır çoğu kez.


Aslında mesele “değip değmemesi” değildir belki de. Bazen yolun kendisi, yolda öğrendiklerimiz, düştüğümüzde yeniden kalkabilmemizdir değerli olan. Ama yorgun kalbin bunu hemen kabul etmesi kolay değildir. O kalp, içten içe “Bunca yorgunluğun karşılığı daha güzel olmalıydı” diye fısıldar.


İşte hayat tam da burada insanı sınar. Bazen uğruna yorulduklarımız değmez, ama o yorgunluklar bize kim olduğumuzu, ne kadar dayanabildiğimizi, nerede kırıldığımızı öğretir. Ve insan, kendi kırıklığının içinden yeniden ayağa kalktığında aslında en büyük değeri bulmuş olur: kendini.


İstediğin olursa bir “tecrübe”, olmazsa bir “ders” kalır geriye. Her ikisi de boşa değildir

 
 
 

Yorumlar


 1988 yılında dünyaya gelen Emrah Kaplan, daha yedi yaşında çalışma hayatına adım attı. Çocukluğu, mobilya atölyelerinin talaş kokusunda, cilalı yüzeylerin parlaklığına bakarak geçti. Yıllar içinde mobilyadan tekstile, güvenlikten depoculuğa kadar farklı işlerde çalışarak hayatın sert yüzünü erken yaşta tanıdı.
 
 
 
Üniversitede önlisans eğitimini tamamladı. Gezmeyi, farklı insanları ve şehirleri tanımayı, sokaklarda saklı hikâyeleri keşfetmeyi sevdi. Edebiyat, onun için yalnızca bir ilgi alanı değil; bazen bir sığınak, bazen de kendini yeniden var ettiği bir alan oldu. Yazmayı, özellikle içinden çıkamadığı karanlık dönemlerde, bir nefes borusu gibi kullandı.
 
 
 
Kendi hayatından, gözlemlediği insanlardan ve şehirlerin ruhundan beslenen metinler kaleme aldı. Gerçekçi ve sade dille yazdığı hikâyeler, çoğu zaman çocukluk anılarının tozlu sayfalarından başlar, yaşamın sert virajlarından geçer ve insan ruhunun en derin, en çıplak yanına dokunur.
 
 
 
Edebiyat serüveninde, hem bireysel hem kolektif hikâyeleri kucaklayan bir üslup geliştirdi. Felsefi ve içsel sorgulamalar, onun kaleminde sokak köşeleri kadar gerçek, çöl rüzgârları kadar uzak, çocuk bakışları kadar berrak bir hâl aldı.
 
 
 
Bugün hâlâ yazıyor; bazen geçmişin izini süren uzun öyküler, bazen de tek bir kelimeye bütün bir hayatı sığdıran şiirler… Onun için kelimeler, yaşanmışlıkların sesi ve yarınlara bırakılmış b irer iz. 
Site Haritası
Anasayfa
Hakkımızda
Hizmetlerimiz
Eğitimlerimiz
Referanslarımız
Blog
İletişim
 

KVKK Aydınlatma Metni
Şartlar ve Koşullar

İletişim
           
         (0534) 551 92 02
          emrahh.kaplan@gmail.com
  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
  • TikTok

Copyright © 2025 by emrah kaplan 

bottom of page