KIRMIZI FENERLİ DENİZEmrah Kaplan3 gün önce2 dakikada okunurHer şeyin tenekeden ve kartondan yapıldığı bir dünyadaydık,Konuştuğumuzda binlerce ses birden susuyordu,karanlığın içinde bir ışık arıyorduk,kırmızı fenerli bir denizde.Hepimiz ürkek balıklar gibi savruluyorduk içten içe.Sularımız ağır ağır yol alıyordu göğsümüzde,sıradanlıktan kurtuluyordu günümüz. Okyanuslardan taşıyorduk durmadan.Bir yandan şarkılar söylüyorduk,bir yandan unutuyorduk,bir yandan savruluyorduk kendimizden.Kimi zaman saklanıyorduk caddelerinde kimsesizliğin,kimi zaman haykırıyorduk kalabalık şehirlerinde.Yalnızdık, ama umudumuz vardı.Bir ateş yaksak bayram sanırdık,bir martı görsek kırmızı fenerli denizi anardık.Sokaklarında yürümek hoşumuza giderdi hani,kadınların pencerelerden sarkan seslerini seviyorduk.Sonra içiyorduk köpeköldüren şarabımızı,kendimizi de kaybediyorduk biraz,hep o sonu keşfedilmemiş kutupların yüzünden.Denizin kıyısında bir sandal duruyordu,ortasında sönmeyen küçük bir ışık,ve suyun aynasında ürkek bir gökyüzü…İster istemez tanıyordu bizi tabii,ne zaman düşünsekbir sevinç yeşeriyordu içimizde,bir masal gibi bırakıyordu bulutlar yağmuru.Hiçbir şey umurumuzda değildi gecenin geçinde,sevgiyle umut dışında tabii.Bir anda bir kadeh, bir şarkı,belleğimizde dalga dalga kırmızı fenerli deniz duruyordu.Ne gemiler götürebilirdi,ne balinalar kesebilirdi yolunu.Biz otururduk iki kişi bir iskelede,avuçlarımızda ışığa dönüşürdü sessizlik,avuçlarımızda ışığa dönüşürdü gece,ve deniz akmaya devam ederdi içimizde.Ağlamak umurumuzda değildi,unutulan şeyleri biz hatırlardık:bir eski şarkıyı, bir eski şarabı.İyi miydik, kötü müydük?Bilmiyorum.Ne iyiydik, ne de kötü halbuki,sadece başka zamana ait yolculardık biz.Ama ne varsa o denizde vardı.Bir bilseniz kalbiniz hızla çarpardı.Bir bakardık akşam olurdukentlerin gölgesinde,bir bakardıksıcak bir yuva dolardı evlerin çıplak ışıklarına.Ve biz garip bir huzura düşerdikbasit çaresizliğimizde, küçük hüznümüzde.Bir kadeh şarap yetiyordu ikimize,bir şarkı yetiyordu hepimize.Ama en güzeli çekip gitmekti,çekip gitmek kırmızı fenerli denize.Ve denizin gözleri vardı sanki,parlayan, ürkek, gizlerle dolu gözleri.Bir yanında yosunlu taşlar,öbür yanında biz.Ama biz zavallıydık işte,soğuk banklar, paslı kentler,çiçekli elbiselerle kalabalık bir zavallı.Gölgemizin ayakucunda tutunurduk hayata.Umutları, yarınları unutuyorduk geleceğimizdedüşlerimiz başkalarının elinde kalıyordu.Oturup saçlarını kurutuyorduk çingenenin.Oysaki kırmızı fenerli denizderin, sessiz ve ışıklıydı.Biz ise oraya akıyorduk,bir daha dönmemek üzere—kırmızı fenerli denizin kalbine.
Yorumlar