top of page

Her Şeyden Birazdım

Güncelleme tarihi: 1 gün önce

Herşeyden birazdım

şehrin uykusuz rüyalarında nöbet tutan bir heykel gibi.

Gece, dilsiz senfonisinde

kayıp alfabesinden bir harf ararken

Tanrı'nın kırık kemanından sızan bir nota,

unutulmuş bir ilahinin solgun yankısı gibi saçılıyordu etrafa.

Bu, evrenin ilk sözcüğünün titrek yankısıdır.


Gözyaşım, erimiş kehribar gibi süzülüyor

gecenin sessiz ağıdına.

Yalnızlık haritasını aydınlatan tek rehber,

şehrin uykusuz vicdanına dikilmiş bir ışık mızrağıdır.

Piyonların gölgesine meydan okuyan bir vezir,

karanlığın kumaşına işlenmiş bir iğne gibi duran

şehrin kayıp ruhlarıyla savaşıyordu.


Kemanın kırık teline sızmış,

Tanrı’nın soluğunda,

gölgelerin isyankâr korosu eşliğinde...


Ve ben,

Ben bir çatlaktan sızan eski bir anı gibi

sürgün ediliyordum kendi suretimden.

Zamanın paslı tokmağında,

çırpınan bir düşün yankısı,

Gecenin siyah tuvaline damlamış

bir yıldız kalıntısıydım artık.

Her dakika biraz daha eksiliyor,

ve her eksilme, yeni bir doğum sancısı gibi ağrılı geçiyordu.



Sarsılıyordu gece,

sanki evrenin en ince telinden geçirilmiş bir iç çekiş gibi.

Zaman, loş bir mabette diz çökmüş,

dua etmeyi unutmuş bir derviş gibi bekliyor.


Kelimeler,

dilin küllenmiş ucunda tutuşmak için sıraya giriyor.

Her harf bir yara,

her yara bir sığınak.

Ben ise cümlelerin ortasında kaybolmuş

bir anlam kırıntısıydım,

anlatılamamış bir suskunlukta yankılanan.

bir hece yarası


Ay, gecenin alnına mühür gibi vurulmuş,

bir suskun tanık.

Ve yıldızlar,

eski kahramanların küllerini savuruyor.

Ben ise her şeyden birazdım.





 
 
 

Yorumlar


 1988 yılında dünyaya gelen Emrah Kaplan, daha yedi yaşında çalışma hayatına adım attı. Çocukluğu, mobilya atölyelerinin talaş kokusunda, cilalı yüzeylerin parlaklığına bakarak geçti. Yıllar içinde mobilyadan tekstile, güvenlikten depoculuğa kadar farklı işlerde çalışarak hayatın sert yüzünü erken yaşta tanıdı.
 
 
 
Üniversitede önlisans eğitimini tamamladı. Gezmeyi, farklı insanları ve şehirleri tanımayı, sokaklarda saklı hikâyeleri keşfetmeyi sevdi. Edebiyat, onun için yalnızca bir ilgi alanı değil; bazen bir sığınak, bazen de kendini yeniden var ettiği bir alan oldu. Yazmayı, özellikle içinden çıkamadığı karanlık dönemlerde, bir nefes borusu gibi kullandı.
 
 
 
Kendi hayatından, gözlemlediği insanlardan ve şehirlerin ruhundan beslenen metinler kaleme aldı. Gerçekçi ve sade dille yazdığı hikâyeler, çoğu zaman çocukluk anılarının tozlu sayfalarından başlar, yaşamın sert virajlarından geçer ve insan ruhunun en derin, en çıplak yanına dokunur.
 
 
 
Edebiyat serüveninde, hem bireysel hem kolektif hikâyeleri kucaklayan bir üslup geliştirdi. Felsefi ve içsel sorgulamalar, onun kaleminde sokak köşeleri kadar gerçek, çöl rüzgârları kadar uzak, çocuk bakışları kadar berrak bir hâl aldı.
 
 
 
Bugün hâlâ yazıyor; bazen geçmişin izini süren uzun öyküler, bazen de tek bir kelimeye bütün bir hayatı sığdıran şiirler… Onun için kelimeler, yaşanmışlıkların sesi ve yarınlara bırakılmış b irer iz. 
Site Haritası
Anasayfa
Hakkımızda
Hizmetlerimiz
Eğitimlerimiz
Referanslarımız
Blog
İletişim
 

KVKK Aydınlatma Metni
Şartlar ve Koşullar

İletişim
           
         (0534) 551 92 02
          emrahh.kaplan@gmail.com
  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
  • TikTok

Copyright © 2025 by emrah kaplan 

bottom of page